Madencilikten kimse korkmasın
Madencilikten kimse korkmasın
Rallas; “Bugün en büyük elektrikli araç üreticileri olan BYD ve Tesla’nın aynı zamanda lityum madeni işletmecisi olduğunu biliyor musunuz? Dolayısıyla madencilik korkulacak bir endüstri değil, tam aksine sürdürülebilir yeşil bir dünyanın kaynağı.”
Eskişehir’de maden aramalara ilişkin tartışmalar siyasi zemine taşındı. Konuyu uzmanına danışarak Eskişehir’de bu işin bilimi ve ticaretiyle uğraşan en önemli isimlerden birisine sorduk. Umut Rallas, şehrin maden gündemine ilişkin şunu söyledi; “Bugün en büyük elektrikli araç üreticileri olan BYD ve Tesla’nın aynı zamanda lityum madeni işletmecisi olduğunu biliyor musunuz? Dolayısıyla madencilik korkulacak bir endüstri değil, tam aksine sürdürülebilir yeşil bir dünyanın kaynağı.”
MADENCİ RALLAS ANLATTI
Atalan ve Alpagut bölgelerinde başlatılması planlanan altın madeni aranmasına ilişkin girişimlere dair kent gündemi sıcaklığını koruyor. Bölgede yapılan halk toplantıları sırasında yaşanan gerginliklerle gündeme gelen madencilik faaliyetlerine ilişkin merak edilenleri işin uzmanına sorduk.
Eskişehir Basın Medya’ya özel açıklamalarda bulunan ESGİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bor Platformu Sözcüsü, Maden Mühendisi Umut Rallas, çok önemli mesajlar verdi. Rallas, “Madenciliğin korkulacak bir sektör olmadığını tam aksine ülkelere çok önemli avantajlar sağladığını ifade etti.
MADENCİLİKTEN KORKMAYIN
Eskişehir Basın Medya’ya yaptığı özel açıklamada madencilik faaliyetleri ve buna ilişkin toplumdaki tereddütleri yorumlayan Rallas; “Madencilik denince maalesef aklımıza sadece kötü örnekler geliyor. Madencilik sektörünün tüm paydaşlarının her zaman tamamen doğru işler yaptığını söylemek, üzülerek belirtmem gerekir ki mümkün değil. Yakın zamanda yaşamış olduğumuz İliç kazası ve hiçbir zaman unutamayacağımız Soma kazası örnekleri hala içimizde derin bir yaradır. Bu vesileyle tüm maden şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Sorumlu bir maden mühendisi olarak, kendi adıma şunu ifade etmem gerekir ki bu kazalar tekrar yaşanmasın diye sektörde mücadele ediyoruz. Gönülden inanıyorum ki benim gibi düşünen ve çalışan on binlerce meslektaşım var. Bu nedenle halkımızın yaşadığı endişeleri anlamakla birlikte tarihte ilk endüstri diyebileceğimiz madenciliğin korkulacak bir şey değil, tam tersine medeniyeti sağlayan en önemli endüstri olduğunu hatırlatmak isterim.” Dedi.
KÖTÜ DEĞİL TAM TERSİNE YEŞİL DÖNÜŞÜM
“Önce insan, önce çevre, sonra maden anlayışıyla hareket ediyoruz.” Diyerek sözlerini sürdüren Maden Mühendisi Umut Rallas, “Bugünden sonuçlarını yaşamaya başladığımız küresel iklim krizinin çıkış anahtarı da madencilikten geçmektedir. Paris İklim Anlaşması kapsamında karbon salımının düşürülmesi ve hatta karbon nötr noktasına gelmesinde en önemli noktalardan biri yenilenebilir enerjidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının verimliliğini incelediğinizde her adımında madenleri ne kadar etkin bir şekilde zenginleştirip ürüne dönüştürdüğünüzle ilişkilidir. Güneş panellerinin camından ingotlarına, rüzgar panellerinin kompozit malzemelerinden elektrik iletim sistemlerine ve batarya teknolojilerine kadar her alanda madenciliğin öneminin arttığını gözlemliyoruz. Bugün en büyük elektrikli araç üreticileri olan BYD ve Tesla’nın aynı zamanda lityum madeni işletmecisi olduğunu biliyor musunuz?” Dolayısıyla madencilik korkulacak bir endüstri değil, tam aksine sürdürülebilir yeşil bir dünyanın kaynağı.” dedi.
VATANINI SEVEN MADENCİLERİZ
Rallas, konuyla ilgili devamla; “Kaynak derken gözden kaçan bir noktayı da hatırlatmak isterim. Madencilik endüstrisi, tüm endüstrilerin hammadde ve ara ürünlerini üreten bir endüstridir. “Hayatımız Maden” diyoruz hatta. Bu söylemi etkili olması adına değil, gerçekten tam anlamıyla ifade ettiği için kullanıyoruz. Çevre konusundaki endişelerde maalesef vahşi madencilik yapan kötü örnekler mevcut. Ancak biz çevresini, dünyayı, vatanını, milletini seven madenciler olarak vahşi madenciliğe karşı olmakla birlikte ömrümüz boyunca da doğaya, insana saygılı yeşil madenciliği savunmaya devam edeceğiz. Çevre konusunda son bir çarpıcı örnek de vermek isterim. İçtiğimiz suyun arıtımını sağlayan bileşenlerin, toprak verimini artıran katkıların ve hatta gübrenin de madenlerden üretildiğini biliyor musunuz?” diye sordu.
DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KULLANMALIYIZ
Sözlerinin somunda madenciliğe karşı toplumda oluşan algılara karşı olduğunu belirten Rallas; “Sonuç olarak, maden rezervlerimiz konusunda ne kadar zenginsek iletişim konusunda da o kadar fakiriz. Bugüne kadar sektörümüzün bazı temsilcileri iletişim konusunda yoğun bir çaba göstermiş olsalar da tüm temsilcilerin aynı çabayı göstermemeleri ve “gemisini yürüten kaptan” olmaları sebebiyle kamuoyu nezdinde olumsuz algıyı doğal karşılamak gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar madencilik denince akla kaza, katliam ve talan gibi kötü sözcükler gelse de artık akıl, bilim ve teknoloji konuşacağımız günlerde hem ülkemizin hem de şehrimizin hak ettiği yerlere geleceğinden umutluyum. Son söz olarak, Türk Milleti olarak araştırmacı, zeki ve çalışkan yapımıza olan güvenimle madencilik konusunda söylenen sözlerde yetkin insanlara kulak verilerek çağımıza yakışan madenciliği hep birlikte inşa edebiliriz. Tüm doğal kaynaklarımızı en verimli şekilde işleyerek ülkemizin refahına katkı sunması gerektiğinin bilincindeyiz ve daha da güçlü bir Türkiye’yi hep birlikte yaratma ülküsü içindeyiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; madenlerimiz bizim mirasımız değil, çocuklarımıza emanetimiz.” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.