Eskişehir depremi neden hissediyor?

Marmara depremini aradaki Bilecik hissetmiyorken, neden Eskişehir güçlü şekilde hissediyor? Sorunun yanıtını Doç. Dr. Muammer Tün verdi ve Eskişehir’e hayati bir uyarıda bulundu.

Eskişehir Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yerbilimci Doç Dr. Muammer Tün, Marmara depreminden Eskişehir’in çıkarması gereken derslere ilişkin çok önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Muammer Tün, şunları söyledi; “Büyük İstanbul depreminde neler olacağını bugünkü depremde gördük. Ne kadar hazırız? Ne kadar dirençli kentiz? Panik olunca iletişim kaldırmıyor. Bu konuda kültür gelişmesi lazım. Hemen telefona sarılmak yerine SMS e yönelmeliyiz. Japonya da böyledir. ESKİŞEHİR’İN ZEMİNİ KÖTÜ Deprem dalgaları Bilecik’i atlıyor neden Eskişehir’de hissediliyor? Sebep, Eskişehir’in zemini. Burada büyük hissetmemizin sebebi bu. Eskişehir olarak daha çok hazırlanmamız gerekli. Örneğin, deprem dalgasının Eskişehir’e ulaşma süresi 15-20 saniye. Bu sürede çalışacak pek çok teknoloji var. O anda pek çok önlem alabiliriz. Elektrik ve doğalgaz kesilir. Akıllı kentlere uyumlu sistemler var. Eskişehir olarak bunları konuşmaya başlamamız lazım. Kenti daha dirençli yapmak için neler yapmamız lazım hemen konuşmaya başlamalıyız.” ASIL KORKUMUZ İSTANBUL VE GEMLİK Eskişehir’den geçen fay zonunun büyük depremler üretmediğine dikkat çeken Muammer Tün, asıl endişenin Eskişehir’e yakın olan yıkıcı etkiye sahip faylar olduğunu söyledi. Muammer Hoca, şunları söyledi; Eskişehir fayları büyük depremler üretmiyor. Eskişehir fay zonundan daha önemli olan kaygımız İstanbul ve Gemlik depremleri! Asıl bunları konuşup Eskişehir’deki yumuşak zemine odaklanmalıyız. ESKİŞEHİR’İN STRATEJİK ÖNEMİ Büyük İstanbul depremi sonrasında Eskişehir’in stratejik bir kent haline geleceğini zira İstanbul’dan Eskişehir’e büyük bir göç başlayacağını anlatan Doç. Dr. Tün, “Beri yandan Eskişehir’de gelecek göçe karşı hazırlık yapılıyor ama barınma ve beslenme alanlarının alt yapısı var mı? Her yer çayır çimen. Eskişehir’de o depremde kısmi bir yıkım yaşayacağız. Maalesef ki bu olacak. Bir yandan da buraya göç edecek insanları burada konuk edecek refleks göstermemiz gerek. Temiz su, elektrik var mı? Biz onu o gün mü çözeceğiz. Bir günlük bir iş ama buna o gün zaman bulamayız. O gün can kurtarma derdine düşeceğiz. Gidelim bakalım oralarda hiçbir şey yok!” uyarısında bulunarak yetkilere çağrıda bulundu.