“Halk Lokantası” yarın kapılarını açıyor. Gelelim işin yorumuna. Yorum yapmalıyız çünkü 2 gündür şehrin ana konusu haline geldi bu mevzu. Yorum yaparken de meseleye hem ticari hem toplumsal hem sosyolojik hem de siyasi olarak bakalım. Siyasi tarafı ile başlarsak; Tüm ülkeye yayılmış ve pek çok kentte yapılmış, üstüne üstlük seçim öncesi sözü verilmiş bir uygulama hayata geçmezse olmazdı. Bunun hesabı Büyükşehir Belediyesinden, daha çok Başkan Ünlüce’den sorulurdu. Toplumsal tarafını söyleyeme bile gerek yok! Ekonomik zorluklar epeyce artmış durumda. Dar ve sabit gelirli ile emekli, lokantanın yolunu çoktan unuttu. Onlar için de bir yer olması, Halk Lokantasını toplum anlamında çekici hale getiriyor. Gelelim ekonomik kısmına. Halk Lokantası ilk bakışta belediyenin ticari faaliyeti olarak görülüyor. Kuşkusuz bu tablo, çarşıda masrafları 3 misli artan esnaf için sıkıntı yaratacak bir hale dönüyor. Bu noktada Halk Lokantası yöneticileri, lokantayı sadece 12.00 ve 15.00 arası işleterek haksız rekabetin önüne geçmeye çalışmış. Nasıl ki Odunpazarı Belediyesi 5 liraya çay satmasına rağmen esnafa dair bir sorun oluşturmadıysa, 3 saat çalışacak lokantanın da bu noktada esnafı çok rahatsız edeceğini sanmıyorum. Ve son olarak sosyolojik olarak bakalım Halk Lokantasına. 4 Kap yemek 65 lira ve fiyatlar tamamen sözünü ettiğimiz dar, sabit kesim ile emekli için ayarlanmış. Ayarlanmış ama lokantaya gelene “Fakirlik belgesi” sorulacak değil. İşte tam da bu noktada devreye “Vicdan” devreye giriyor. Halk Lokantası sadece durumu olmayan için değil, vicdanı olanlar için de açılıyor! Yani durumu çok daha iyi yerlerde yemek yemeye fazlasıyla yetmesine rağmen, bu lokantadan faydalanmaya kalkacak vicdansızlar için açılmıyor! Bu noktada Eskişehir halkının ferasetine sonuna kadar güvendiğimi genç bir yazar olarak söylemek istiyorum. Halk Lokantası şehrimize hayırlar getirsin.