Sözümüz elbette meclisten dışarı, kimse farklı bir anlam çıkarmasın.
Yerel değerlerin, dışarıdaki değerlerden her daim iyi olacağını anlatır bu söz...
Zira yüzyıllar içinde pek çok tecrübelerden sonra ortaya çıkmış bir laftır.
O nedenle kimseyle ilgili bir imada bulunmuyoruz.
Tam tersine yaşadığımız şehrimizin, bu şehrin insanları tarafından yönetilmesi gerektiğini söylüyoruz.
Söylüyoruz da;
Bu konuda Eskişehir’in çokta mahir olduğu söylenemez…
+++
Anladığınız üzere lafı Anadolu Üniversitesi rektör atamasına getireceğim!
Yeni rektörümüz belli oldu.
Ülkenin en köklü eğitim kuruluşlarından birisi olan Anadolu Üniversitesi, Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’e emanet edildi.
Gelelim söylemek istediğime…
Anadolu Üniversitesi, rektörünü hep kendi içerisinden çıkaran bir kurum.
Orhan Oğuz’la başlayıp, Yılmaz Büyükerşen’e, Engin Ataç’tan Fevzi Sürmeli’ye uzanan süreçte Eskişehirlilerin yönetiminde olan bir üniversitemiz oldu.
Bu isimlerin yönettiği kurumun ne kadar başarılı olduğu da bir gerçek!
Bir akademiden dev bir kuruma döndü üniversite.
Bir dönem şehrin ekonomisini bile sırtlayan bir yapıya ulaştı.
Ne var ki sonraki zamanlarda işler farklı hal almaya başladı!
Koskoca üniversite gelişimden, kente katkılarından, eğitimdeki yol alışlarından çok içine sokulan siyasetle anılır oldu!
+++
Dışarıdan atama ile gelen son dönemki rektörlerimizi hatırlayalım.
Rektörlükten ayrılışları çok da tatlı olmadı!
Hep farklı gündemler içerisinde anıldı sayın rektörlerimiz.
“Artık ders alınmalı, yetkililer şehrin kıymetli hocaları için Ankara’da bastırmalı” diye çokça yazılar yazdık.
Yine olmadı!
Üniversite içerisinden bir hoca yerine, yine dışarıdan bir atama seçeneğine başvuruldu.
Yeni rektörümüz yine ve yeniden dışarıdan atamayla belirlendi.
+++
Sayın rektörümüzün neler başarıp başaramayacağını süreç gösterecek!
Lakin!
Dikkatinizi çekeceğim konu şu;
“Atamanın gerçekleşmesinin ardından şehirde ortaya çıkan yorumlar yine siyasi söylemler içeriyor.
Rektörün profilinden, başarılarından, geleceğe dair başarılı olabileceği tahminlerinden daha çok, atamanın yapılmasında kimlerin pay sahibi olduğu tartışılıyor!”
AK Parti’nin hangi kanadının bu atamada başarılı olduğu çözülmeye çalışılıyor.
Hangi AK Partilinin, hangi AK Partiliyi rektör atanmasında yendiği sorgulanıyor.
Sırf bu açıdan bakarsak bile, şehrin en stratejik kurumlarına dışarıdan yapılan atamaların ne denli yanlış bir seçenek olduğu ortaya çıkıyor…
+++
Neyse lafı uzatmayalım…
Siyasi mücadeleler içerisinde AK Parti’nin hangi kanadı başarılı oldu bilinmez ama başarılı olan AK Parti’nin o kanadının bile aklında üniversiteden bir hocamızın olmaması da ayrıca bir sorundur bize göre…
Bu vesileyle ataması yapılan Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’e görevinde başarılar diliyoruz.
Umarın son dönemde giden rektörler gibi değil de, ilk yıllardaki rektörler gibi iz bırakır kente…