2013 yılıydı.
Türkiye Kupası'nın finaliden dönmüşüz.
UEFA Ligi, kıl payı kaçtı kaçıyor.
Eskişehirspor, ligde 7. sırada…
Rakip, aynı hedefi güden Antalyaspor.
2 tane Özgür Çek, 1 tane de Kamara atmış.
Eskişehirspor 3-0 önde.
‘Nedendir bilinmez!’ açık tribünden bir anda slogan yükseliyor;
“Halil Ünal istifa!”
+++
Ünal’ın kulübün başından gitmesi gerektiği yönündeki ilk hamleyi o gün gördük!!!
Hemen arkasından şehirde büyük bir kampanya başlatıldı zira…
Kentin algısına öyle bir girildi ki;
“Halil Ünal, 100 Milyon borç yapmış ve bu borç yüzünden Eskişehirspor batacakmış!” dedikodusunu yaydılar.
Neler eklediler bu algı cümlesinin arkasına…
“Kulübün paraları har vurulup harman savuruluyormuş.
Kulüp paraları kişisel harcamalara gidiyormuş vs.”
Çok uzatmaya gerek yok.
Neler dediklerini çok iyi hatırlıyorsunuz.
İşte bu kampanya tam 2 yıl sürdü.
Mesut Hoşcan, yaratılan bu korku ortamında alkışlar eşliğinde “Başkanlığa getirildi!”
Sonrası malum.
“Kulübün çok borcu var, o yüzden batacak” dedikleri takımı birkaç sene içinde kendi elleriyle batırdılar iyi mi.
Hem de üzerinde daha çok yüz milyon borç koyarak.
Velhasıl tıkır tıkır işleyen sisteme, hedef büyüten takımın tekerine çomak soktular.
+++
Allah var, o günlerde Başkan Halil Ünal’ın “bu yapıya” karşı verdiği mücadeleye şahidiz.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın verdiği mücadeleye benzeyen bir mücadeleydi.
Hele kongrenin birkaç gün öncesinde yaşadıklarını yakından biliyoruz.
İşte o zaman Ünal’ın “Eskişehir’i ve Eskişehirspor’u ne kadar çok sevdiğini anladık!”
+++
Lafı uzatmayalım.
“Nereden çıktı Halil Ünal günleri?” diye soracaksınız.
Hemen söyleyelim.
Haberimizden okuduğunuz üzere dün Pancar Koop’un genel kurulu vardı.
Başkanlığa yeniden Halil Ünal seçildi.
Ne dedi Ünal;
“Eskişehir Pancar Kooperatifi olarak önümüzdeki dönemde 3 milyar liralık bütçeyi hayata geçireceğiz. Bu bütçe ile üreticimiz için projeler geliştirip onlara desteklerimizi artıracağız!”
İşte bu cümleyi duyunca aklımıza geldi o eski günler.
Acaba Eskişehirspor’a o operasyon çekilmeseydi, Halil Ünal ve yönetimi takımın başında kalsaydı bugün neler yaşıyor olurduk?
Manavgat’la amatör lig şampiyonluğu için yarışıyor mu olurduk veyahut milyarlık bütçesini yapan Eskişehirspor yeni bir Avrupa macerasının hayalini mi kuruyor olurdu?
Ne dersiniz?
Bunun yanıtını da siz verin…