Belediyeler her yıl rutin denetimden geçiyor. Eksikler, hatalar varsa düzeltilmesi için rapor yazılıyor. Sonraki süreçte de belediyelerin bürokrasileri, görülen kusurların giderilmesini sağlıyor. Sistem bu şekilde işliyor! Şahit olduğumuz bunca yıl da söz konusu sistem farklı bir şekilde işlemedi! Zira yasa, kanun ve devletimizin kuralları bu şekilde! +++ Ancak nedendir, bu yılki denetimler başlarken ve sürerken şehirde bir söylenti dalgası çıkarıldı ki sormayın! “Duydun mu şu belediyede şunlar olmuş!” diye başlayan cümleler bir anda tüm kenti sardı. Özellikle Tepebaşı Belediyesi hedefe alındı! Öylesine dedikodular, öylesine söylentiler ki duydukça “Yok artık!” dedirten türden! İş son zamanlarda belediyeye kayyum atandığına hatta kayyumun da bir kadın olarak belirlendiği bile öne sürüldü! O derece yani! +++ Neyse… Konumuz bu değil. Asıl meselemiz, bu tür söylentileri çıkararak kendilerine siyasi çıkar sağlamak isteyenlerin bu şehre ne kadar da zarar verdiğini anlatmaktır… Bu dedikoduları çıkarıp, üzerine iftiraları da ekleyerek kente algı yaratanların aslında ne kadar da ‘aşağılık’ olduklarını söylemek için yazıyoruz bu satırları… Hele son seçim öncesi Başkan Ataç için neler söylediler? “Hasta adam” dediler. “Bu ilaçları kullanıyor” diyerek reçete yazıp genel merkeze kadar götürdüler. “Belediye başkanlığını tamamlayamaz, aday yapmayın!” diyenlerin kıvırmalarını daha dün gibi hatırlıyoruz. Bitti mi? Bitmedi… Seçimden hemen sonra bir sonraki seçimin planlarını yapmaya başladılar ki Ataç’ın özel hayatına kadar iftira atmaya başladılar. Anlayacağınız mide bulandırıcı o kadar çok şey söylediler, o kadar çok iftira attılar ki, “Belediye için çıkarılan söylentiler devede kulak kalır!” +++ Bakın bir süredir artık şehrin eski alışkanlıklarını geride bırakması gerektiğine dair çeşitli yazılar kaleme alıyoruz. Dedikodunun, iftiraların, ucuz söylemlerden, çamur at izi kalsın taktiklerinin, uyduruk siyasetin, laf olsun diye yapılan polemiklerin döneminin artık bitmesi gerektiğini defaatle ifade ediyoruz. Sırf bu nedenle bazı siyasilerin son dönemde attıkları adımların kente ve kentin siyasi hayatına kattığı kalitenin çok değerli olduğunu söylemeye çalışıyoruz. İnsanların birbirleri üzerinden siyasi rant sağlamak yerine, hizmet için attıkları adımların Eskişehir için ne kadar da önemli olduğunu ifade ediyoruz. Lakin! Eski tas eski hamam siyasetinde hala ısrar edenler var! Rahat durmuyorlar! Belli ki durmayacaklar! Zira Tepebaşı bitti, şimdi hedefte Büyükşehir Belediyesi var. Neler diyorlar, neler? Ne yalanlar, ne dolanlar… +++ Uzun lafın kısası, yazının başlığında saklı! Sahiden de bunca yıldır siyasetin içinde olan bir gazeteci olarak şehrimize dair en önemli 2 tespitimiz var. Birisi şehrin yaşadığı sahipsizlik, diğeri de bu şehrin dedikodudan çektiği sıkıntılardır… Ne zaman biter bunlar? Bilemiyorum ama umudumu da kaybetmedim!