Şehrin gündeminde dünden bu yana “Bayram Festivali” var! Odunpazarı Belediyesi’nin yer tahsisi ile yapılacak bir festival bu. “Festival” dediğimize bakmayın! Kurulacak bir çadır içerisinde yapılacak olan satışlardan söz ediyoruz. “Çadır pazarı!” desek daha doğru olur! Satılacak ürünler bu kez tekstil ağırlıklı olacak. Adı üzerinde, “Bayram Festivali” ya, bayramlıklar çadırdan satılacak. Satacak olanlar da Eskişehirli değil! Şehir dışında gelip satış yapacaklar. Anlayacağınız, ortada şehir piyasalarının altına konulmuş bir dinamit var! “Eskişehir esnafını bitirin” deseler ancak bu kadarı yapılır! Gelin görün ki kimse ses edemiyor. Zira sözde festivalden Eskişehirspor’a gelir aktarıldığı söyleniyor. Söylendiği için de konudan rahatsız olanlar ses yükseltemiyor. Yükseltemediği gibi konudan uzaklaşıp kaçıyor! Sebebi çok belli. Ağzını açan bir anda “Eskişehirspor düşmanı” ilan ediliyor! Özellikle sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuluyor. Ancak! Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, her defasında ortaya çıkıyor. Üyesinin hakkını korumak için gereken ne varsa söylüyor. Hatta bayram öncesi yapılacak “Bayram Festivali” için tam anlamıyla açtı ağzını yumdu gözünü. Odunpazarı Belediyesi’ni şehrin esnafını korumakla sorumlu olmasına rağmen sorumluluğunun tam tersi hareket etmekle suçladı. Bayram öncesi, kent esnafına en büyük kötülüğün yapıldığını söyledi. Dahası Eskişehir esnafının bayram kazancının resmen gasp edilmek istendiğini ifade etti. Gelin görün ki; Asıl konuşması gerekenler de var. Esnafla iç içe olan, günlerinin bazı bölümlerinin esnafla birlikte geçiren asıl temsilciler var. Sorumluluklarını da “esnafın ödediği aidatlarla” yerine getiriyorlar. Ancak bayram öncesi Eskişehir esnafına büyük darbe vuracak çadırın kurulacağı ortaya çıkmasına rağmen onlar ortada yoklar! Elbette esnaf odalarından bahsediyoruz. Binlerce esnafın sesi olmak için kurulmuş örgütler. Lakin bırakın ses çıkarmayı, herkes gibi kapıların arkasından olan biteni izlemekle meşguller. Olan bitene ettikleri tek söz yok! Esnafın rızkına ortak olacak etkinliğe dair söylenmiş tek eleştirileri yok. “Esnafımıza bu kötülüğü yapamazsınız!” türünden edilmiş tek lafları yok! Bir gazeteci ve şehrin bir bireyi olarak biz rahatsız olmuşken, henüz o taraftan rahatsız olan kimse de yok! Kısacası; ETO, söz konusu gelişmelerle cansiperane mücadele ederken, olayın asıl sorumluları kapı duvar! Neden tek lafları yok? İşte onu bilemiyoruz! Hatta hiç ama hiç anlam veremiyoruz. Sahiden de esnaf odaları neden ortalarda yok ve neden bunca sessiz? Gerçekten neden?