Oysa yıllar önce durumlar epeyce farklıydı. Salih Koca’nın il başkanlığı dönemini hatırlayın örneğin... Sonra Dündar Ünlü ve Murat Özcan dönemlerini anımsayın. Şehirde ortaya çıkan gündem, takip edenlerin başını döndürüyordu. Şehrin gündemini “gazeteciler değil”, siyasetin asıl sahipleri yani politika yapanlar belirliyordu! Böyle olunca şehre dair beklentiler de arka arkaya hayata geçiyor; “Resmen belediye ve hükümetin yatırım ve proje yarışını izliyorduk.” Ki her iki taraf da seçim kazanıyordu! Yerelin galibi CHP, genelin birincisi de AK Parti oluyordu. +++ AK Parti adına dahasını da hatırlatalım. Örneğin demiryolu o dönemde yer altına alındı. Dede Korkut Parkı o yıllarda yapıldı. Stadyum yine o dönemlerde hayata geçirilirken, eski stat alanı o bölümde yeşil alan ilan edildi. Yeni kamu binaları ardı ardına o yıllarda yükselmişti. Daha çok var elbette… İlk aklıma gelenleri yazdım. Yani o yıllarda AK Parti doğru politika yapıyor, gündeme güçlü geliyor, doğru sorularla rakibini yoruyor, bu sayede oluşan gündemde şehre hizmet yağdırıp karşılığını da sandıkta alıyordu. Neden sonra AK Parti bir anda şehirden el ayak çekti! Ne sahada kaldılar ne de kamuoyunda! Şehre ilgisizlik öyle bir hal aldı ki yüzyıllık kurum Tülomsaş gitti o arada. Mevcut havalimanını da kapattırıyorduk az daha! Ne bir ilçe yolu tamamlandı, ne de kente dair ortada yeni bir proje duyuldu. Eskişehirspor’a bile yeterince sahip çıkılamadı… +++ Lafı uzatmadan bugüne gelelim. Farkında mısınız? Son 1 hafta 10 gündür AK Parti’de muhteşem bir geri dönüşün işaretleri var. AK Parti artık kendi söylemlerini geliştirip, rakiplerine doğru sorular yöneltiyor. Sorular doğru olunca karşı taraf yanıt vermek durumunda kalıyor. AK Parti, kentin kulislerinde konuşulmaya başlanırken, şehir kamuoyu da yıllardır hasret kaldığı “hizmeti” konuşmaya başlıyor. Gemlik Liman Bağlantısı geliyor gündeme. OSB Demiryolu bağlantısının hazırlıklarını konuşuyoruz. Yeni hastaneyi öğreniyoruz. Uraysim’de tüm işlemlerin bittiğini duyuyoruz. Kısacası; AK Parti’nin şehre yeniden döndüğünü ve yeniden aktör olmaya başladığını rahatlıkla gözlemliyoruz. O halde ilk olarak AK Parti’ye “hoş geldin” diyoruz. Bundan sonraki çalışmalarının “tüm kentçe” yakından takip edileceğini de ekleyerek yazımızı bitiriyoruz…