Eskişehir, maalesef ki deprem kuşağında bir kent. Kendi adını taşıyan ve kentin tam ortasından geçen bir fay zonuna bile sahip! Bu işin bilimini yapanlar, Eskişehir’in bu yüzden bir risk taşıdığını söylüyor. Aynı bilim adamları sözlerinin sonuna da, “Deprem yıkmadan acil tedbir alınmalı!” uyarısını da ekliyor. Durum böyle olunca şehre dair yetkili olanlar da konuyu sürekli gündeme taşıyor. Taşıyor ama siyasi taraflar, “Sorumlu ben değilim, sensin!” diyerek topu hep birbirine atıyor. Daha doğrusu dirençli kent yaratılması konusu hep “Siyasi malzeme” haline getiriliyor… +++ Son zamanlarda “şehrin yeni siyasi aktörleri” bu konuya daha pozitif bir yaklaşım göstermeye başladı! Evet, yine karşılıklı atışmalar var ama bu kez söz düellosunun son cümlelerine eklentiler yapıyorlar… Hem Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce hem de AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, “İş birliği yapmaya hazırız” ifadesini kullanıyor. Başkan Ünlüce, ‘iş birliğine hazırız’ derken bu kez eski siyasetin aksine, “Böylesine büyük bir iş bizim boyumuzu aşabilir!” diyerek pozitif yanını gösteriyor… AK Partili Gürhan Albayrak da “Bir plan uygulanacaksa yerel yönetimlerin de elini taşın altına koymalı” diyerek söz konusu iş birliğinin yapılmasına aslında zemin hazırlıyor… +++ O halde… Biz gazeteci olarak her iki tarafın da ortada böylesine bir mesajı ve çağrısı varken; “O zaman neden iş birliği yapılmıyor?” sorusunu sorabiliriz. Şu ana kadar anlattıklarımız, böyle bir iş birliğinin yapılmamasına engel bir durumun olmadığını kanıtlıyor. Kanıtlıyor ama bu iş birliği sağlanır mı sorusunu sorduğunuzda bu kez şehrin iki kutuplu siyasi yapısı karşımıza çıkıyor! Öyle ya, ‘Bir pazar yeri konusunun çözümü bile siyasi bir kavgaya dönüştürülüyorsa, kentsel dönüşüm için yapılacak olası iş birliği acaba siyasi olarak nasıl karşılık bulur?’ diye de içimizden geçirmeden edemiyoruz. Anlayacağınız… Şehirde her ne kadar bazı tabular yıkılmaya başlasa da hala eski alışkanlıklarla, eski siyasi ağızlarla işlerin sen-ben kavgasına çekilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz… +++ Her şeye rağmen bizler bu konuda ümitvarız… Bir süredir şehirde bazı şeylerin artık değişmeye başladığını görüp yazıyoruz… Bundan sonra da şehrin, şehir halkının menfaatlerinin korunması anlamında gazetecilik vazifemiz gereği de yazmayı bırakmayacağız… Bu nedenle de sanırım kentin en büyük sorununa dair sürekli; “Her iki taraf da iş birliği diyor, o halde hadi yapın bu iş birliğini de kentimizi afetlere hazırlayın!” demekten de geri kalmayacağız… Bakarsınız oluverir!