Memlektim Sivrihisar, yıllar önce kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdi.
Ankara-Eskişehir arasında iki büyük kentin tam ortasında olmasına rağmen bir türlü gelişmedi, gelişemedi!
Yüz binlerce araç, her iki kent arasında gidip gelirken bir tas çorba için Polatlı’da durdu da Sivrihisar’da durmadı.
İlçe kaderine razı bir şekilde yıllarını geçirdi.
Ta ki Hamid Yüzügüllü, belediyenin başına gelip ilçenin makus talihini kırana kadar.
Sivrihisar, bırakın bir çorbalık mola yerini, yemekleri için turist alan, yöresel lezzetleri için festival düzenlenen bir ilçe halini aldı.
Tarihi ve kültürel değerlerinin tüm ülkece tanındığı, dizi ve sinema çekimleri için doğal plato oldu.
Heykellerle donanmış bir kültür sanat ilçesi ortaya çıktı.
En güzeli de 10 yıl öncesinde ne adı, ne yeri bilinen Sivrihisar’ı tüm ülke tanıdı.
Kısacası;
Sivrihisar denilince sadece Eskişehir değil, tüm ülkede güzel cümlelerin kurulduğu, adı hoş şekilde anılan bir portre yaratıldı.
+++
CHP’ye 8 ay önce geçen Sivrihisar, artık şu ana kadar sözünü ettiğimiz güzelliklerle değil, farklı iddialarla anılmaya başladı.
Yeni yönetim daha işin başına geçer geçmez, belediye içinden kamuoyuna yansıyan iddialar kentin dört bir köşesine yayıldı.
Festivaller ve konserler için dudak uçuklatan rakamların Sivrihisarlıların cebinden çıktığı iddia edildi!
+++
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Sivrihisar’da kongre yaptı.
Diğer kongrelerin aksine, AK Parti’nin hedefinde bugünkü belediye yönetimi vardı.
İl Başkanı Gürhan Albayrak, öylesine şeyler söyledi ki;
“Sivrihisar’ı artık konuşmaya bile lüzum yok!” demeye getirdi.
Zira Albayrak, daha 1 yıl öncesine kadar UNESCO’nun radarında olan ilçenin ne hallere düştüğünü birkaç cümleyle özetledi.
Anlayacağınız;
Sivrihisar’da “Nereden nereye” denilen bir hikâye sadece 8 ayda yaratıldı.
Ortaya ise, AK Parti’nin “geri alacağız” dediği Sivrihisar’da gerçekten de AK Parti’nin kolayca alabileceği bir siyasi ortam çıkmış oldu.
CHP adına gerçekten üzüntü verici!