Bu yazıyı, “Şehr-i müdafaa” felsefesini anlayan, savunan birisi olarak yazıyorum… Aynı zamanda bu yazıyı, İstanbul takımlarının kentte yapmak istedikleri kutlamalara karşı çıkan Eskişehir ve Eskişehirspor sevdalılarını destekleyen birisi olarak yazıyorum. Hatta bu konuda ‘kamuoyunda benden farklı düşünenlerle’ kavga etmişliğim de vardır! Öncelikle bunu söyleyerek devam edeyim. +++ Biliyorsunuz, dünden beridir şehirde bir “Türkiye Kupası Finali” tartışması başladı, gidiyor. Tartışmayı başlatan karar TFF’den çıktı. Zira TFF, kupa finalinin Eskişehir’e oynanmasına karar verdi. Beri yandan finale kalma ihtimali olan 4 takımdan 3’ünün Eskişehirspor camiası ile sorunları bulunması nedeniyle, söz konusu finale itirazlar hemen başladı. Eskişehirspor’u sevenler, o 4 takımdan 3’ünün Eskişehir’e gelemeyeceğini, gelmeleri karşısında da buna karşı çıkacaklarını diretti. Kendilerine hak verenler arasında olduğumu, “Şehr-i Müdafaa” düşüncesini benimsemiş, bu şehrin milliyetçisi bir gazeteci olarak hemen itiraf etmeliyim. Lakin! Madalyonun diğer tarafına bakmadan da asla sert direnişlere girişilmemesinin doğru olduğunu söylemeliyim. +++ Hatırlarsınız… Eskişehirspor’un elinden yılları çalınmadan önce bizim şahit olduğumuz ve Eskişehirspor’un da oynadığı hem final hem de yarı final maçları vardı. O maçlara bizzat katıldık. Ne denli büyük organizasyonlar olduğuna hepimiz tanıklık ettik. Ülke gündemi bir anda o maçların oynandığı kentlere dönüveriyor. Maçların oynandığı kentin vitrine çıkması, aynı zamanda büyük bir ekonomik bütçenin o şehirlerde oluşmasına şahitlik ettik. Ne mutlu ki bize Eskişehirspor’u o günlerde oralarda izleme imkânı bulduk. Ne var ki, Eskişehirspor’un o günlerini Eskişehirspor’un elinden alanlara gösteremediğimiz tepkiyi, bugün kupa finalini Eskişehir’e aldıranlara gösteriyoruz. Ortada büyük bir çelişki yok mu? +++ Devam edelim… Dün akşamdan beridir AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak hakkında neler demediler. Gürhan Albayrak gibi, kentin en ücra köşesini dahi bilen bir ismi “Şehrin hassasiyetlerini gözetmemekle!” bile suçladılar iyi mi! Kentin hizmet alma noktasında belki kendi partisinden bile eleştiri alma riskini almış bir isme söylediler bunu… Zannediyorum ki Albayrak için “Şehri tanımıyor” diyenler, Albayrak’ı hiç tanımıyorlar. Neyse… Konumuz bu değil. Evet, Eskişehirsporlular olarak farklı takımlar ile husumet içerisinde olabiliriz… Bunu koyuyoruz bir kenara. “Ancak şunu da itiraf edelim ki, böylesine büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak kadar da modern bir şehiriz!” Bugün İspanya’yı ağırlayacak, yarın Avrupa’nın bir başka futbol devini kentimizde konuk edecek kadar kültürlü bir kentiz. Hatta yarın öbür gün düzenlenecek bir Dünya Kupası veyahut Avrupa Kupası’nda şehrimizde farklı farklı ülkelerin takımlarını ve vatandaşlarını dört dörtlük misafir edecek kadar da vizyon sahibi şehrimiz var. ‘Bu ülkenin futbol beşiği kenti neresi?’ diye sorsalar kuşkusuz verilecek yanıtlarda adı geçen birkaç kentinden birisi biz oluruz. Bundan şüphe duyan, bunun böyle olmadığını söyleyen olur mu? Elbette olmaz. O halde “Araya büyük büyük adamları bile sokarak finali kendi şehirlerine aldıramayan” lobiler dururken, bu büyük organizasyonun Eskişehir’de yapılmasına vesile olanlara gösterdiğimiz tepkilerde ölçülü olmakta fayda yok mu? +++ Daha fazla uzatmadan şunu söyleyerek bitireyim; “Eskişehir’İn bu tür organizasyonlarda ne kadar başarılı olduğunu göstermek, yeni ve büyük organizasyonları bu kente çekebilmek adına, konuya fanatik tarafımızdan değil, ülkeye örnek olan çağdaş gözlüğümüzü takarak bakmamız gerektiğini söylemeliyim.” Bize göre en doğru olanı da yapılması gereken de budur. İtiraz ettiğimiz konularla ilgili hesabımızı da başka zamanlara bırakmalıyız. Zira o hesaplar elbette bir gün tek tek sorulacaktır…