BIKTIK ARTIK ÇEVREYOLUNDAKİ TACİZLERDEN
Kıymetli okuyucularım;
Barış Can Algı
-“Bir şehrin en büyük sorunu nedir” diye sorsalar ne diye cevap verirdiniz?
Verilecek cevaplar, sanırım coğrafi şartlara göre farklılık gösterir.
Örneğin gelişmiş bir Avrupa ülkesinin en büyük sorunu sadece toplumsal konulardır.
Çünkü fiziki anlamda çok büyük sorunlarla karşılaşmazsınız.
Ülkemize dönersek, daha çok fiziki meseleler ön plana çıkar.
Eksik altyapı, ulaşım sorunları, imar meseleleri, depreme hazırlıksızlık, hatta temizlik konuları bile gündeme gelebilir.
Şimdi daha özele inelim;
“Eskişehir’in en büyük sorunu nedir?” sorusuna artık çok net biçimde;
“Çevreyolu” diyebiliyoruz.
Öyle görünüyor ki bu sorunu kabul etmeyen sadece ESOGÜ ve AK Partililerin bir kısmı var!
+++
Şehirde 7’den 70’e herkes bu sorunun çözülmesine gözünü dikmişken, UKOME’den bugün muhteşem bir çözüm geldi.
Aldığım habere göre, muhteşem çevreyolumuzda otobüslerin hız limiti 82’den 70’e indirilmiş.
Diğer araçların tümüne yakınına dair değişen bir kural değişikliği yok.
Yani UKOME, çevreyolundaki sıkışıklığın nedeni olarak otobüslerin yaptığı hızı görmüş ve şak diye soruna neşter vurmuş.
Bu büyük hizmetleri için bu şehrin bir genci olarak kendilerini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
///
Değerli büyüklerim…
Teşekkür faslından sonra yol üzerinde çile çeken yüz binlerce kişiden yine birisi olarak “denetimsizliğin boyutunu” anlatacağım.
Biraz gözlem yapan zaten söyleyeceklerimi çoktan fark etmiştir.
Mesela şehrin içinden geçen çevreyolunun şehir içindeki 20 kilometrelik kısmında sadece 2 noktada hız kontrol radarı bulunuyor.
Spontane yapılan hız kontrolleri çok az ya da hiç yok.
Radar kontrol noktalarına gelindiğinde de araçların bir anda hız sınırının çok altına düştüğünü kolayca görüyoruz.
Hız denetimi yapan kameralar geçildiği anda da aynı araçların bu kez hız sınırının çok üzerinde seyretmeye başladığını izliyoruz.
Ama öyle böyle hızlardan söz etmiyoruz.
Mesela Fevzi Çakmak bölgesinde kamyon yarışının arasında kalabiliyoruz.
Uluönder tarafında tırların valsi eşliğinde yolculuk yaparken buluyoruz kendimizi.
Bildiğiniz makas atıyor koca koca tırlar.
Yaptıkları hız ne 70’i yahu?
Spor arabalar yetişemiyor bazen.
Hele hele sakin sakin işine gücüne gitmeye çalışan Eskişehirlilerin araçlarının tamponuna tamponlarını dayayıp, arkasından da selektör ve kornalarla tacize başladılar mı her şey tastamam oluyor.
////
Değerli büyüklerim, her gün tüm bunları yaşamıyor muyuz?
Her gün kazalarla, ölümle burun buruna gelmiyor muyuz?
Her gün trafik teröristlerinin arasında kelle koltukta araç sürmüyor muyuz?
Sürüyoruz da çare olarak otobüslerin hız sınırının düşürülmesi bulunuca bu genç yaşıma rağmen insanı bir sinir kaplıyor.
Sonra sinir bozucu bu gelişmeyi unutmaya çalışıp yapılmayan denetimler geliyor aklımıza.
Ve sormadan da duramıyorum;
“1 Milyonluk şehrin en büyük sorunu olan çevreyolunu sadece 2 yerdeki kameralarla mı denetliyorsunuz?”