KAÇAK KONUT SAVUNULUR MU?
Kıymetli okuyucularım;
Barış Can Algı
-
Kıymetli okuyucularım;
Bir yerde konut yapmanın şartları bellidir.
Konut yapılacak olan alanın imar sınırları içerisinde olması en başlıca şarttır.
Yerel yönetimler tarafından planlanan bu alanlar dışında yapılacak her türlü yapı kaçaktır!
Maalesef ki yıllar içerisinde kaçak yapılar inşa edilmiş, bu yapılara zaman zaman iktidarlar “Oy uğruna” göz yummuş hatta ruhsat vermeye kadar kolaylık sağlamıştır.
Bu yöntemlerin şehirleşmeye ne denli zarar verdiği de trafikten alt yapıya kadar ve maalesef deprem acılarıyla yüzleşmeye kadar gitmiştir!
Doğru yapılaşma haricindeki tüm adımlar, bu yüzden topluma kaos ve acı olarak dönmüş, devamında dönmeye gideceği de aşikardır.
Değerli büyüklerim…
Son günlerde hobi bahçesi adı altında yapılan yapılara karşı bir mücadele başladı.
Mücadele başlamasının tek sebebi var;
“Tüm yapılar, sözünü ettiğim imar alanları dışında yapılmış, yani kaçak!”
Adı üzerinde ‘kaçak’ olarak ortaya çıkmış yapılar haklı olarak yıkılıyor.
Yıkılmamış olanlar da öyle görünüyor ki, yıkılmaya devam edilecek.
Lakin enteresan biçimde bu yıkımlara karşı bir direnç oluşturulmaya başlandı.
“Ayağımız toprağa değiyor, doğa içinde yaşıyoruz, ne var bunda?” diyen herkes söz konusu direnişe destek veriyor.
İşin acı yanı, gözlemlediğimiz ve bize söylenenlere göre, bu direnişi sağlayanların içerisinde akademisyenlerden tabiplere, mühendislerden bürokratlara kadar insanlar var.
Tüm bunları duyunca şehrimiz adına üzülüyor, biraz da olsa umutsuzluğa kapılıyoruz.
Çünkü “Kaçak yapılara en başta itiraz edecek olan kesimler, kaçak yapıları savunmaya kalkınca üzülmemek elde olur mu?”
Elbette olmaz.
Hele hele garip gurabanın başını sokacak iki göz oda aradığı bir ortamda, tarım arazisi üzerine kaçak yapılar dikerek konfor içinde yaşamaya kalkmak, sosyal anlamda da hiç doğru bir tavır olmaz.
“Parasını bastım” her türlü kullanırım kafası da maalesef ki tüm bunların tuzu biberi olur.
Demem o ki, hobi bahçelerinin yıkımı son derece doğru, bu yıkımlara karşı direnmek de bir o kadar yanlıştır!
Direnenlerin hedefinde yıkımı yapanlar değil, onca para karşılığında kaçak alanları kendilerine verenler olmalıdır.
