İktidarın, İmamoğlu’nun artan yükselişinin önüne geçmek için yapılan bir operasyon diyen var. Erdoğan’ın İmamoğlu’ndan çekindiği ve rakibi olmaması için verdiği talimatla yapılan operasyon olduğunu söylediler. Belediyenin yüksek bürokratlarının net biçimde kişisel çıkar sağladıklarını ifade edenler vardı. Sadece İmamoğlu’na değil, komple CHP’ye yapılan bir operasyon olduğunu iddia edenler oldu. Devletin CHP üzerinde ameliyat yaptığını, CHP’yi yeniden Atatürkçü çizgiye getirmek için attığı adımlar yorumunu yapanları izledik. Yine devletin, terör örgütlerine gittiği iddia edilen büyük meblağları durdurmak için aldığı bir önlem olduğunu öne sürenleri okuduk. Parti içi hesaplaşmaların ortaya çıkardığı bir operasyon iddiası var. Belediyeler içerisindeki çıkar çatışmalarının sonucu olduğunu öne sürenleri çok gördük. Kılıçdaroğlu’nun yeniden parti başına gelmek için parti içindekilere yaptırdığı bir operasyon olduğunu söyleyenlere rast geldik. CHP Lideri Özgür Özel’in, İmamoğlu gücünden kurtulup tek güç olmak için yaptığı bir hamle ifadelerine baktık! İmamoğlu ve ekibinin bir mağduriyet yaratmak için yaşananları kışkırttığını belirtenler de oldu. Belediyelerde olan biteni fark eden yargının, bağımsız bir operasyon gerçekleştirip, hukuksuzluklara müdahale ettiği iddialarına tanıklık ettik. Dış güçlerin, ülke içerisini karıştırıp, ekonomide dalgalanmalar yaratıp, Türkiye’nin dış politikada zayıflamasını sağlamak istediğini söyleyenleri dahi duyduk. Dahası; Bu olaylar patlak verdi vereli, yaşananlardan şahsi olarak siyasi çıkar sağlamak isteyenlerin de meydanlarda avazı çıktığı kadar bağırıp, çağırıp puan kasmaya çalıştıklarını da gördük... +++ İlk aklıma gelenler bunlar. Mutlaka daha fazlası da vardır. Sizler de farklı farklı yorumlar okumuşsunuzdur. Hepsinin ortak yanı olarak ortada kişisel hesaplar ya da menfaatler olduğu gerçeğini de mutlaka fark etmişsinizdir. Özellikle, şikâyet edenlerin de gözaltına alınıp tutuklananların da CHP’ye yakın isimler olmasının “bir parti ya da kurumlar içi hesaplaşmalar” olma olasılığını çok daha yukarı taşıdığını da hissetmişsinizdir! Artık ne sebeple olursa olsun, kim neyi niçin yaparsa yapsın, ortada farklı amaçların, planların olduğu çok açık! İşte bunu çok iyi anladık… Anlamadığımız nokta ise şu; Ülkenin masum çocukları, pırıl pırıl gençleri, çıkar kavgaları arasında marjinal grupların arasına neden atılıyor? Elleri balta, satır, asit, taş dolu, yüzleri maskeyle kapalı, içlerini devlete karşı kin ve nefret kaplamış, tek dertleri polise saldırıp kaos çıkarmak olanların arasına neden itiliyor? En önemlisi de geleceğin yıldızı çocuklarımız ideolojik kavgalara kurban edilirken, neden kimsenin sesi çıkmıyor? Neden tek bir kişi bile bunun önüne geçmek yerine daha da çok hezeyan yaratıyor? Ve en önemlisi, üniversitelerin en güzel bölümlerini okuyan çocuklarımız nasıl oluyor da tüm bu kişisel hesaplara kendilerini kurban ediyor? İşte bunu anlamadık gitti!